10.6.25

Sineklerin Çobanı

Eskiden... Çok eskidennnn... Biz çocukken akıllı telefonlar, bilgisayarlar yoktu. Sokakta oyunlar oynardık. Kendi oyunlarımızı üretirdik. Ben de bir ara sokaktaki karıncalara kafayı takmıştım. Yuvalarından taşlar çıkarıp, yuva kenarındaki tepeye bir taş daha koyup tekrar içeriye dönenler ve etrafta erzak arayıp yuvaya getirenler vardı.

Sadece onları gözetlemekle kalmazdım; çeşitli deneylerimi de yapardım. Örneğin, bazı sineklerin kanatlarına zarar verip uçamayacak hale getirir, karıncaların yuvalarının girişine bırakırdım. Karıncalar da bu sineğe saldırıp içeri, yuvalarına çekmeye çalışırlardı. Sinek debelenir, bir arbede çıkar, toz toprak... Bunu bir film gibi izlerdim. Tabii ki çok çeşitli kombinasyonları da denerdim. Bazen sineğin tek kanadını koparırdım, bazen ayaklarının tamamını da. Bazen kanatlarının ucunu koparırdım. Büyük sinekler, küçük sinekler denerdim.

Bu şekilde denemelerden sonra bir ara kafayı sineklere taktım. Evde boş boş takılan, bizi rahatsız eden, cam kenarlarında ziyan olan birkaç sineği — onlar ziyan olmadan — cam kenarlarından yakaladım. Zarar vermeden, dikkatlice. Sonra bunları rahat kontrol edebilmek ve kaçmamaları için iple bağlamaya karar verdim. İnce dikiş iplikleriyle bacaklarından bağladım. İpin uzunluğunu da 15-20 cm kadar ayarladım. Fakat sineklerin gücü, bu kadar ipi dahi kaldıracak güçte değildi. Sadece biraz havalanır gibi vızıldıyorlardı fakat ipi yüklenip götürecek güçte değillerdi.

Daha kuvvetli sineklere ihtiyacım vardı. Bu yüzden büyük at sineklerini gözüme kestirdim. Bir tanesini yakalayıp iple bağladım. Bunlar daha kuvvetli olduklarından iple uçabiliyorlardı. Sonuçta aradığımı bulmuştum. Havalanıyorlardı iple fakat üzerlerinde bir yük olduğundan hızlı uçamıyorlardı. Böylece yakalaması da kolaydı. Üstelik arkalarında bir ip olduğundan takip edilmeleri de kolay oluyordu.

Böylece sinek çobanlığına başlamış oldum. Sineğimi ipinden tutup istediğim yere götürüyordum. Tıpkı bir evcil hayvan gibi. Üzüm gibi sulu gıdalarla besliyordum da.

Daha sonra işleri büyüttük. Bir at sineği daha bulup onu da sürüme kattım. Aklıma bir hinlik düştü: Acaba bu iki at sineğini birbirine bağlasam, birlikten güç doğup daha uzak mesafelere, daha güçlü uçabilirler miydi? Bu sorunun cevabını bulabilmek için iki at sineğini birbirine bağladım. İkisi beraber hareket ettiğinde ise garip bir görüntü ortaya çıkıyordu. Sanki helikopter pervanesi gibi dönme durumundalardı. Yani gezegenler gibi, ikisi de bir yörüngede dönüp duruyorlardı. Fakat bir yöne doğru döne döne gidebiliyorlardı.

Bu şekilde sineklerimle beraber bir yaz günü sokağa çıktım. Sineklerimi gezdiriyorum. Sokakta kaldırımın kenarına oturdum, etrafı izliyorum. Sakin bir yaz günü. Güneşli ama bunaltmayan bir hava var. Etrafı izlerken karşıdan iki kızın geldiğini gördüm. Ellerinde dondurmalarını yalayarak, gülerek, konuşarak geliyorlar. Kızlar 10 metre kadar yaklaştıkları an, birden yanımdaki at sinekleri havalandılar. Sanırım benim kötü bir çobanlık anıma denk geldiler ve uçtular; kızların geldiği yöne doğru uçtular. Döne döne kızlara doğru yaklaştılar.

Karşıdan bir cisim yaklaşıyor. Kızlar birden durdu. Gözlerini kısarak ne geldiğini anlamaya çalışıyorlar ama anlamıyorlar. Biri eliyle diğerini tutmaya çalışıyor. Sinekler daha da yaklaştılar. Kızlardan bir çığlık yükseldi. Biri bir tarafa, diğeri başka tarafa kaçmaya başladılar.

Ben bu olayı oturduğum yerden izliyorum. Yerimden hiç kalkmadan, şakınca... Kalkıp ne diyecektim? “Durun kızlar, korkmayın. Onlar benim at sineklerim. Birbirlerine iple bağladım,” diyemezdim ya...

9.6.25

Yeşilay Konuşma

 Değerli Kaymakamımız, Sayın Belediye Başkanımız, Kıymetli Misafirler ve Sevgili Arkadaşlar,

Bugün burada, bağımlılıklarla mücadele etmek ve sağlıklı bir yaşamın önemini vurgulamak için bir araya geldik. Her birimiz, bu etkinliğe katılarak sadece kendimiz için değil, toplumumuzun geleceği için de önemli bir adım atıyoruz.

Bağımlılık, günümüzde bireylerin sağlığını, sosyal yaşamını ve hayallerini tehdit eden en büyük sorunlardan biridir. Sigara, alkol, madde ve teknoloji bağımlılığı, sadece fiziksel zararlar vermekle kalmaz, aynı zamanda insanın ruhsal dengesini ve sosyal ilişkilerini de zedeler. Ancak unutulmamalıdır ki, her bağımlılık önlenebilir, her birey sağlıklı bir yaşamı seçebilir. İşte tam da bu noktada, 1920’den bu yana toplum sağlığını korumak ve bağımlılıkla mücadele etmek amacıyla çalışmalar yürüten Yeşilay, hepimiz için bir umut ışığı olmuştur.

Bizler, Şehit Kübra Doğanay Fen Lisesi öğrencileri olarak, bağımlılıklara karşı mücadelede sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Bugün, Yeşilhisar ilçe merkezinde gerçekleştirdiğimiz bu yürüyüş, bağımlılıklara karşı duruşumuzun ve sağlıklı bir geleceğe olan inancımızın güçlü bir göstergesidir. Ellerimizde taşıdığımız pankartlar, sesimizden yükselen sloganlar, toplumda farkındalık yaratmanın ve bu mücadelede yalnız olmadığımızı göstermenin birer simgesidir.

Sevgili arkadaşlar, hayatımızda vereceğimiz en önemli karar, sağlığımızı koruma kararıdır. Bir anlık merak ya da çevre baskısı, bizleri geri dönüşü zor bir yola sürükleyebilir. Ancak unutmayalım ki, bağımlılıklar karşısında en büyük gücümüz, bilinçli ve kararlı duruşumuzdur. Biz gençler, birbirimize destek olarak, sağlıklı alışkanlıklar edinerek ve hayallerimizin peşinden özgürce koşarak geleceğimizi şekillendirebiliriz.

Bugün burada toplanmamıza vesile olan Yeşilay’a, bu etkinliğin düzenlenmesine katkı sağlayan başta Sayın Kaymakamımız ve Belediye Başkanımız olmak üzere tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu anlamlı etkinlikte bizleri yalnız bırakmayan siz değerli misafirlere ve arkadaşlarıma da gönülden teşekkür ediyorum. Gelin, hep birlikte bağımlılıklara “hayır” diyelim, sağlıklı ve özgür bir geleceğe hep beraber yürüyelim!

Teşekkür ederim.

Maarif Modeli Değerlendirme

 

  1. Yeni modele hem öğrenciler hem öğretmenler için alışması zaman alacak bir model. Çünkü öğretmenin merkezde olduğu ve sunum yoluyla öğrenmenin olduğu bir modelden öğrenci merkezli bir modele bir anda geçilmesi pratik uygulamada öğretmen ve öğrenci için zorlayıcı olmuştur. Zamanla yerine taşlar yerine oturabilir..
  2. Her derste her öğrenci için istenen ürün dosyaları öğrencilerde çok sayıda ürün dosyası olmasına neden oluyor. Öğrencilerin tek dosyayı tüm dersler için kullanması istenebilir.
  3. Uygulamalarda karekod okutulup ulaşılan ürün değerlendirme anahtarlarının çıktısının alınması kısmında sıkıntı yaşanmakta çünkü çıktı alınacak kısımda yazdırma ve indirme işlemi yapılmakta. Bu site yazılımcıları tarafından aşılabilir bir sorundur.
  4. Karekod ile izlenecek videolar ebadan açılmakta bazen sorun yaşanmakta derste öğrenci telefonları olmadığı için öğrenciler bunu açamazlar.
  5. Her öğrenci için çıktı alınıp dağıtılması gereken öz değerlendirme formu gibi formların öğrenciye çıktı olarak çoğaltılıp verilmesi bir külfet oluşturmakta.
  6. Programın pratikte nasıl işleyeceği ile ilgili herhangi özet bir videoların basit anlatımların bulunmaması nedeniyle pratik uygulamalarda sıkıntı yaşanmakta.

her ders için her öğrenim çıktısı için kısaca nasıl uygulanacağı konusunda kısa videolar verilebilir.

 

  1. Ölçme ve değerlendirmenin karışık olması ve anlaşılamaması. Bir çok değerlendirme anahtarı olmasına rağmen bunların pratikte nasıl kullanılacağı anlaşılmamıştır. Bunları nasıl değerlendireceği zordur. Üstelik öğretmen içinde ileriki yıllar da ders dışı çok zaman ayırması gereken bir süreç gibi gözükmekte.